0
Maddeci bir dünya anlayışının yaygınlaştığı ve müslümanlara da bulaştığı bir çağda, en önemli ve en anlamlı nasihat, ölümle ilgili nasihatler olsa gerek. Her şeye isyan edebilen, birçok İlahi hakikati tartışabilen ve kabul etmek istemeyen insanlar, söz ölüme geldiği zaman susmaktalar, isteyerek veya istemeyerek bu İlahi gerçeği kabul etmektedirler.

Çünkü insan ölümlüdür ve istisnasız her nefis ölümü tadıcıdır!' Tüm insanlar, nefes nefese bu akıbete doğru koşturmakta ve ilk yaşamın son durağına varmaktadırlar..! Hayat kadar, hatta hayattan daha gerçektir ölüm!. Yaşadığının farkına varmayan nice insanlar dahi, ölümün farkına varacaklardır.

Ölümün hakikatini farketmek, asıl itibariyle yaşamı ve yaşamın hakikatini fark etmektir. Çünkü ölümden sonraki asıl yaşamın keyfiyeti, ölümden önceki kısa yaşamın keyfiyetine bağlıdır. Bu iki yaşam arasındaki ölüm gerçeğini dikkate almak, birbiriyle alakalı olan bu iki yaşamı birleştirmek demektir. Tabi ki önemli olan, bu gerçeği yaşarken fark edebilmek, ölüm gerçeğini fark ederek asıl hayata şimdiden dirilebilmek ve ebedi olan asıl hayatı mamur edebilmek için yaşayabilmektir.

Evet, bu çok kısa yaklaşımdan sonra usulca kulağınıza eğiliyor ve fısıltıyla soruyorum,

Böyle mi yapıyorsunuz ?

Fani olan dünya hayatı için mi, baki olan ahiret hayatı için mi yaşıyorsunuz ?

Şııışşt Duymuyor musunuz ?

Yoksa siz de yaşarken ölenlerden misiniz ?

Yoksa sizin de mezar taşınıza şöyle mi yazılacak ,

1975'de doğdu ,

Akil baliğ olunca öldü ,

2005'de defnedildi !

Ruhuna üç Vah, bir Eyvah !


Mehmed ALAGAŞ – Yoldaki Musibetler

Yorum Gönder Blogger

 
Top